Hacker ve Hırsızlar...
Hemen her gün yazılı ve görsel medyada “Sanal hacker çetesi yakalandı”, “Hackerler binlerce kişinin banka hesaplarını ele geçirdi”, “MSN şifrelerini kırarak kontör dolandıran hacker yakalandı” türü haberleri izliyoruz. Sıradan keylogger ve trojanlarla korumasız ve bilgi düzeyi eksik insanların emek ve birikimlerini çalanlara “HACKER” denilmesi kelime ve kavramların karışmasından başka bir şey değildir. Basit bir script açığı ile dünyaca ünlü bir kurumun sitesine geçici ve sıradan bir şeyler şeyler yaptıklarını zannedenlere “dahi” denilmesi bilgisizliktir… Bu hırsızlara Hacker denilmesi, bugün kullandığımız işletim sisteminden başlayarak kullandığımız hemen her türlü yazılımın daha güvenlikli, daha kullanılışlı ve daha görsel olmasını sağlayan bilişim teknolojileri alanında ileri düzeyde bilgi, birikim ve uzmanlık sahibi olan hackerlere iftira ve hakarettir.
Çilingir ile Hırsız misali… Her ikisi de kapı açma işi yapıyorlar ama amaçları, kazanımları ile hukuk ve toplum önünde değerlendirmeleri farklıdır. Hırsız içerde kendine göre değerli ve para eden taşınabilir ne varsa alıp-götürmek için kapı açarken; çilingir bir hizmetin görülmesi, bir sorun veya sıkıntının başka şekilde çözülememesi nedeniyle kapı açar. Sanal hırsızlar minicik bilgi kırıntıları ile sanal alemde haksız kazanç peşinde koşarken hackerler sayısız bilgi parçalarını bir araya getirerek modern çağın bilişim öncüleri olmaya devam etmektedirler.
Çeşitli aralıklarla InfoSecurity tarafından dünya çapında düzenlenen Hackerlar Paneli’nde konuşulan konular, tartışılan sorunlar ve dile getirilen çözüm önerilerinin içeriği ve varlığından Türk medyası habersiz olabilir ama ciroları milyar dolarları bulan, binlerce insan çalıştıran dev şirketler bu tür toplantıların en önemli katılımcıları arasındadır. Bu tür toplantılarda sıradan sanal hırsızlar değil uzman hackerler işletim sistemleri, yazılımlar, resmi-özel ve kişisel verilerin kullanımı ile ilgili gündelik yaşantımızı kolaylaştıracak çok değerli bilgileri sunmaktadırlar.
Şifresi unutulan bilgisayarlara sorunsuz ulaşılması, yanlışlıkla silinen dosyaların geri kazanımı, para transferi yapılan banka siteleri ile doğalgaz borcunun öğrenildiği kamu sitelerinin güvenliğine kadar yaşantımızda bazen çok önemli yer tutan olguların hackerler tarafından geliştirildiğini unutmamalıyız.
İlerleyen teknolojik gelişmelere paralel olarak hayatımızın her alanına giren bilişim sektöründe “beyaz şapkalı” diye vasıflandırılan kendi içinde değerleri olan; bilgisini, birikimini ve yeteneklerini insanlık için kullanan hackerlerle; kolay ve haksız kazanç peşinde koşan hırsızların aynı kefeye konulup değerlendirilmesi büyük bir haksızlık ve yanlışlıktır.
Her bıçak kesmek için üretilmiştir ama çoğu kişi onu başkasına zarar vermek için değil ekmek, meyve vs. kesmek için kullanır. Bu ülkenin topraklarında yaşayan hackerler başkasına ait şeyleri çalan hırsızlarla aynı isimle anılmayı hak etmiyor. Sanal hırsızlar ile hackerler arasındaki açık ve net ayrımı bilmeliyiz. Gerçek hackerlere haksızlık etmeyin. Sanal hırsızların insanlığa ve topluma verdiği zararları da sonuçta hackerler önlemiş ve önlemeye devam etmektedirler.