Erdoğan Çolak, yaptığı yazılı açıklamada, ilaçların ağrıların dindirilmesi, zihnin ve bedenin normal dışı durumlarının düzeltilmesi ve denetim altında tutulması için kullanıldığını, reçeteyle verilen bir ilacın hekim tarafından özel olarak yazılması gerektiğini belirtti.
Bir ilacın, üretiminden piyasaya sürülmesine kadar kalite emniyeti, iyi imalat uygulamaları ve kalite kontrolü aşamalarından geçtiğini kaydeden Çolak, piyasaya çıktığı andan itibaren de ilacı kullanan hastaların beyanları doğrultusunda, doktor ve eczacıların yönlendirmesiyle Sağlık Bakanlığınca izlenmeye devam edildiğini bildirdi.
Son günlerde basına da yansıdığı üzere, bazı internet sitelerinden hangi ortamlarda nasıl üretildiği bile belli olmayan ilaçlar satılarak milyonlarca kişinin hayatının tehlikeye sokulduğunu hatırlatan Çolak, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
''Teknolojiyle birlikte gerek bilgiye ulaşmada gerekse hayatın diğer alanlarında yaşamın kolaylaştığı yadsınamaz bir gerçektir. Ancak sanal ortamın denetlenemezliği kötü niyetli kişileri dünyanın en büyük pazarı olan ilaç konusunda harekete geçirmiş, aynı zamanda ilacı rekabet unsuru haline dönüştürmelerine sebep olmuştur. Avrupa Güvenli İlaca Erişim İttifakı'nın yaptığı son araştırma da göstermiştir ki özellikle internet yoluyla reçetesiz satılan ilaçların yüzde 62'si sahte veya gerekli miktarın altında etkili madde içermekte, geriye kalan ilaçların yüzde 16'sı yasa dışı yollardan ithal edilmekte, yüzde 33'ü bilgilendirme broşürü içermemektedir.''
Çolak, hastaların çoğu zaman, rekabet amacı taşıyan reklam unsurlarıyla yanlış bilgilendirildiğini, hastalığını tedavi edeceğini düşündüğü ilaca hekim tarafından kontrol ve tetkikleri yapılmadan, reçetesi olmadan, gelişigüzel, oturduğu yerden ulaştığını, böylece sağlığı konusunda büyük risk aldığını bildirdi.
İlaç sahteciliğini önlemenin en etkili yolunun ilaç takip sistemi olduğunu belirten Çolak, şunları kaydetti:
''Birliğimizin de girişimleri sayesinde, Sağlık Bakanlığının 2009 yılında yürürlüğe koyacağı ilaç takip sistemi ile 2 milyar kutu ilacın takip ve incelemesi yapılacaktır. Karekod ve barkod ile ecza depoları, eczaneler, ithalatçılar ve ilaç üreticileriyle birlikte yürütülecek bu yeni sistem, sahte ilaç dolaşımına engel olacaktır.
Avrupa ülkeleri ve ABD'de henüz böyle bir barkod sistemi bulunmamasına karşın, Türkiye'de uygulanacak bu sistem sayesinde 300 ithalatçı ve üretici, 29 bin eczane ile dünyaya örnek olunacak.