Dj Mahmut & Murat G.

'DJ Mahmut & Murat G.' ikilisi de Almanya`daki Türk göcmen nüfusun icinden cikan bir hip-hop toplulugu. lkili, müzik yapmaya 90'larin basinda bir arkadaslariyla birlikte funk toplulugu kurarak basladi. Önceleri tamamen canli enstrümanlarla calan topluluk daha sonralari 'sample aletleri' kullanarak geleneksel funk tinisni farkli bir sekilde yorumlamaya calisti. Funk disinda soul, caz, reggae, dub gibi siyah müziklere olan ilgileri onlari her gecen gün, bütün bu türleri kendi özgün füzyonu icinde eriten hip-hop'a yakinlastirdi. 90'larin ortasinda kendi bagimsiz plak sirketleri 'Looptown'i kurdular. Türkiye'de de Hades Records etiketiyle yayinlanan ilk albümleri icin Amsterdam, Zurih, Paris ve bircok Alman sehrini kapsayan bir turneye ciktilar. Alman irkciligna karsi düzenlenen 'Stop the Violence-Deutschland (Vahseti Durdur - Almanya)' konserlerinin vazgecilmez topluluklarindan biriydiler. Frankfurt'da bulunan ve Türk hip-hop topluluklarinin sahne almasina izin vermeyen 'Nachtleben' klübünün önünde bir 'lrkcilga Karsi Hip-Hop' partisi düzenlediler, Avrupa Festivallerinde Türk hip-hop topluluklarma da yer verilmesinde en önemli rollerden birini oynadilar. lkilinin ikinci albümü olan Garip Dünya ilk olarak Almanya'da yayilandi ve hem Türk hip-hop'unun ürettigi en iyi albümlerden biri oldu hem de Alman müzik yazarlarinca Almanya'da o yil yayimlanan en iyi hip-hop albümlerinden birisi olarak gösterildi. Ünlü Alman müzik dergisi 'SPEX' Garip Düinya'yi "Kinderzimmer Productions ve Stieber Twins ile birlikte bu yil yayimlanan en iyi hip-hop albümü " olarak niteledi.

'DJ Mahmut & Murat G.' Fransiz hip-hop topluluklarini andiran tinilariyla 'oriental hip-hop'un öncü topluluklarindan biri olarak gösterildi. Garip Dünya'nin Coldcut, DJ Shadow gibi Avrupa hip-hop'unun öncü isimlerini referans olarak gösterebilecegimiz saglam altyapisi; Türk arabesk ve sanat müziginden alinan sample'larla, DJ Mahmut'un pikabindan cikan zarif scratch'lerle ve Murat G.'nin melodik ve melankolik vokaliyle destekleniyor. Garip Dünya'nin ses örgüsünde caz, funk, dub, oryantal ezgiler birbirinin icine geciyor. Topluluk sample kullaniminda kliselerden yararlanmanin kolayciligina kacmamak icin, az duyulan taninmamis sarkilari seciyor.

(Cogu Türk hip-hop toplulugunun yaptigi gibi cok popüler Türkce parcalardan alintilar (sample) yaparak basit ve niteliksiz parca kotarma yolunu secmiyorlar. Garip Dünya Almanca ve Türkce olmak üzere iki dilde; hatta 'Le Funk Connection' adli Fransiz topluluguyla seslendirdikleri parcayla birlikte üc dilde kaydedilmis bir albüm. Garip Dünya'nin liriklerine gelince : Toplumun tabakalasmasinin ve esitsizliginin sancilarini, üsttekilerin duyarsizligini, ezilenlerin sesini etik bir düzeyde, bazen direk göndermelerle, bazen de ironi kullanarak yansitiyor. Onlarda da Almanya'daki Türk göcmen nüfustan cikan diger hip-hop gruplarinda oldugu gibi (Cartel, Karakan), haksizliga karsi bir haykiris var. Ama ayirt edici olarak odak noktalari Almanya'nin irkci yaklasimi ya da ordaki göcmenlerin zorlu yasami degil daha derin ve daha genis perspektifte bütün ahlak düzenine, carpitilmis iliskilere, düzeysiz olana bir itiraz var.

Bu düzeysizlik, icinde bulunduklari müzigin ticarilesmesini, yaraticiligin gözardi edilmesini de iceriyor. Bu kaygilarini 'Stets Tun Sie Hören' adli sarkilarinda da belirtiyorlar : "Klise basariyi belirler, insanlarin görmek istedi resime uyarsan, hersey akar ve bir numara olursun. Ama böyle birsey cabuk bozulur, hicbir sey kazanilmaz sadece kaybedilir. " lkili "Nereye Baksam'(ikili bu sarkiya bir de clip cekti) adli sarkilarinda dengesiz düzene, kokusmusluga melankolik ve sitemkar bir tavirla : "Nereye baksam bu dünya ters dönüyor, ac ve umutsuz olan Cocuklar, köse baslarinda oturanlar kendilerini satarken, anneler ve babalar düsünürken, para lazim ama nerede, köle yoluna düsmeden gözlerini cevirenler, görün nedir bu dertler, rahatlik cökmüs sizlere.. ". Ama bunun yaninda'Görmek ilk Adim'da günbegün maddilesen sosyal iliskileri sehirlerdeki yabancilasmayi, duygusuzlugu, yalnizligi elestiriyorlar:
"Konusuyoruz, yasiyoruz birbirimizi tanimadan, yaklasmak bir amac, baktigimiz zaman ruhumuz ac ". 'Sevgi Dolu Günler'de ya'daki Türklere uygulanan ayrimci politikayi elestiriyorlar: "Almanyada anlayis pesinden kosuyorum, nereye baksam önümde, duvar gibi önyargi görüyorum ". 'Kalles'de cikarci politikacilara, özellikle Türkiye'deki devlete verip veristiriyorlar: "Kalles demogoglar, milleti ölüme davet ediyorsunuz, ölümden sonra siz mi karisliyorsunuz ? "